Bu anının ismi Venedik
Gri gri bulutlardan içim sıkılmışken geçen hafta bana gelen iki soruyu düşündüm? – Ah İzmir bırakılıp buraya gelinir mi? ve- Sen herkese soru soruyorsun ben de sana soru sormak istiyorum. Senin hikayen ne? Bunları düşünürken ve İzmir’deyken evden çıkıp Karşıyaka iskeleye yürüyüp vapura binmek en sevdiğim aktivite olduğu ve bu aralar burnumda tüterken eski bir vapur anısına dönmek ve 2022 yılında İngiltere hikayem üzerine yazdığım bir yazıyı okuyup paylaşmak istedim. İyi ki anılar var. Yaşadım diyebilmek için🌿
Bazen yol bizi hiç beklemediğimiz ama aslında tam da ihtiyacımız olan yerlere götürebiliyor. Şans kişinin tedbirleriyle, kararlarıyla da gelişiyor bir bakıma. Yaratıcı yazarlık eğitiminde şunu öğrenmiştim, aklında kalan, hayatında senin için önemli olan anıları zihninde hayal et ve karakterlerin konuşmalarını zihninde yeniden canlandırıp sevdiğin şehirlere, sevdiğin yemeklere benzet böylece yazının tadı, biçimi değişecek demişti, eğitmen. Bu renkli, küçük sokakta dolaşıp bir kahve içip soluklanırken 2018, Temmuz ayına yolculuk yaptım.
Kontrol sırasındayım inanılmaz heyecanlıyım son bir yılım İngiltere ve İrlanda’da okulları, yaşam koşullarını araştırmakla geçmiş, excel tabloları yapıp hesaplamalar yapmışım, planlar yazmışım ve sonunda İngiltere’deyim. Metropol, kalabalık beni ürkütüyor ama Londra bir dünya yine de başlangıç için deniz kasabası olan Bournemouth’u tercih ediyorum.
Heyecanlıyım bir yandan da böyle bir garip sanki bazen yolculuğun kendisi güzel gelir ya o misal. Sırada bekliyorum. İnsanları gözlemliyorum. Önümde bir çift var, onlarında önünde iki teyze ikisi de şaşkın ve ürkek duruyor o çifte soruyorlar bize yardımcı olur musunuz? Onlar yardım edemeyeceklerini zamanlarının olmadığını söylüyorlar, içimden kızıyorum ne var sanki bagajlar kaçmıyor ki diyorum! Sonra yanıma geliyorlar ürkerek kızım sen bize yardımcı olur musun diyorlar? Olurum diyorum ve beraber beklemeye başlıyoruz. Kontrol’den geçiyoruz polis memuru espri yapıyor “Arkadaşların mı” diyor gülüyoruz, ikisi de inanılmaz mutlular biri kızına bir diğeri ise hem kızına hem de torunlarına kavuşacak. Ben de çok mutlu oluyorum ne güzel ya diyorum içimden Londra beni ne güzel karşıladı, diyorum.
Sarılıyorlar ve biri kızım karşına iyi insanlar çıksın kolaylıkla geçsin zamanın burada, diyor bir diğeri de benim kızımda senin gibi geldi sonra kaldı çalışmaya başladı evlendi çocukları oldu çok mutlu sen de onun gibi olursun diye dualar etti. Ben de gülüyorum bir yandan da şaşkınım.
Aklım hala o yardım edemeyiz diyenlerde ne vardı sanki bak ne tatlılar diyorum. Tabi teyzeler bunları derken de nasıl kalcam ki okul biter dönerim çünkü kalmak için ne bir planım ne bir bilgim ne de kararım var. Tabi Türkiye’deyken annem, Yağmur gidiyor ama gelmez, kurum koordinatörüm de gidiyorsun ama sen gelmezsin diyorlardı ben de gelirim ne yapcam oralarda diyordum. Onlar benim potansiyelimin, cesaretimin farkındaymış ama demek ben değilmişim. Kaygılarım, korkularım bunu görmemi engelliyordu belki de. Bu ülke bana özlemenin ne demek olduğunu, etrafımda beni ‘hakikaten’ kimin sevdiğini. Doğru bildiğim yanlışları, yanlış bildiği doğruları öğretti.. Öğrenmeye devam ediyorum. O ilk günkü teyzelerin dilediği dileklerin bir kısmı gerçek oldu ve burada yaşamaya başladım. Bir göçmenlik hikayesi ile çıkmadığım sadece bir keşif kendi donanımımı artırma amaçlı çıktığım bu yolda nice hikâyeye şahit olup her şeyden önce göç olgusunun derinliğini fark ettim. Kısacası her şeyin dönüştüğü zamanlarda beyinleri büyütüp kalpleri küçülttük oysaki kalbimizle verdiğimiz kararlar bize ne güzel kapılar açıyor tıpkı o iki tatlı teyzenin bana gönderdiği iki güzel enerjiyle belki de benim kapılarım aralandı kim bilir?
Bu anının ismi Venedik. #anıdefteri #yoldagunlugu